İslam kaynaklarında hayrüt-tâbîin ya da reisüt-tâbîin olarak anılan Üveys el Karanî'nin vefatından sonra kardeşinden devam eden üveysî sülalesi elinde kalan Hırka-i Şerif 17. yyın başlarında, sülalenin o tarihteki reisi Şükrullah Üveysî tarafından Sultan I. Ahmed'in fermanı gereğince İstanbul'a getirilmiştir. İstanbula yerleşen Üveysî ailesinin, Hırka-i Şerif caminin kuzey yönünde, az ilerisinde bulunan Akseki Kemâleddin Mescidi'nin karşısındaki bir evde ikamet ettiği, hırkanın bu evde ziyaret edilmeye başlandığı, Sadrazam Çorlulu Ali Paşanın (ö. 1711) hırkanın muhafazası için kâgir bir hücre ile bitişiğinde bir çeşme ve imaret inşa ettirdiği, daha sonra Şeyh Osman Üveysî zamanında 1138/1725te ilk defa bir vakfın tesis edildiği bilinmektedir.